-
1 çalmak
çalmak1 <- ar> (-i) Glocke, Klingel läuten; ein Instrument spielen; mit der Peitsche knallen; Trompete blasen; v/i TEL läuten; Uhr schlagen; sich (D) etwas holen, etwas abbekommen;kapıyı çalmak an die Tür klopfen; an der Tür klingeln;bu halıyı güneş çalmış der Teppich hat Sonne abbekommençalmak2 stehlen; anstreichen; (-e) werfen oder schmeißen (auf A); (auf)streichen (auf A); bitter, nach Rauch usw schmecken; Farbe spielen (z.B. ins Blaue);-in dili çalmak einen Akzent haben
См. также в других словарях:
ıslık çalmak — ıslık sesi çıkarmak Kocası kapıyı çekmiş, ıslık çalarak merdivenleri inip gitmişti. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük